9 Mart 2010 Salı

Diş

Yılbaşını Türkiye'de geçirip Amsterdam'a döndükten sonra diş ağrım başladı." Durduk yere bu nereden çıktı, 2 gün önce olsaydı da Türkiye'de gitseydim" diye söylendim durdum. Sonra baktım ki geçmiyor bir dişçi aramaya başladık. Birkaç kişiye sorduk ama kimsede burada diş hekimine gitmemiş ki. Herkes Türkiye'de hallediyor işini. Kime gidecegimizi bilemezken ben bir de "ille de Türk diş hekimi istiyorum" diye tutturdum, arada geliyorlar bana ve herşeyin Türk olanını istiyorum. Aile hekiminde de Türk olsun diye tutturmuştum. Hatta evimize yakın bir kilinikte bulduk ve kayıt olmaya gittik. Şansımıza o doluymuş bizi Hollandalı birisine verdiler. Ama şimdi aile hekimimizden çok memnunuz ve iyi ki Türk olmamış diyorum. Türk doktor biracık asık suratlı da:)) Bizimki 2 metre boyunda, 60 kilo var yok arası güleç bir Hollandalı.
Neyse, dişçiye dönelim. Sonunda bulduk bir Türk dişçi. Yeri bize uzak ama olsun dedim. Şubat ortası gibi gittik ve sorunu öğrendik. Maalesef kanal tedavisi gerekiyormuş. Orada başladım Türkiye'deki dişçime kızmaya. "Her sene sana geliyoruz, kontrol ettiriyoruz, bu çürüğü niye görmedin". Tabi o bunları duydu mu , hayır. Ben kendi kendime söyleniyorum. Geçen hafta kanal tedavisini oldum ve bugünde bir dolgu daha. Artık diş hekimiyle işim bitti en azından uzunca bir süre. Yerini pek sevmesemde doktorumu sevdim ve iyi ki Türk diye ısrar etmişim:)

7 yorum:

  1. Yılbaşı ile bugün arasında yaklaşık 2.5 aylık bir zaman var ve sadece 2 günlük bir rötar nedeniyle uzaklara taşınmış dişinizdeki ağrı. Ağrının her türlüsü kötüdür. Kategorilendirmek gerekirse en dayanılmazlarından biridir "kök ağrısı" ve kalbi dahi olumsuz etkiler çaresine bakılmazsa. Türkiye'de neden ağrımadığını merak etmeye gerek yok, çünkü burası memleket havasıyla dolu ve sıcak. Hepimizce malumdur ki "kök ağrısı" en çok soğuktan etkilenir, nefes almak bile zul gelir insana zaman zaman. Sadece iki günlük bir gecikme ile oralara taşınmış olan diş ağrısından ince eleyip sık dokuyarak ve "İlle de Türk hekim olsun" diyerek kurtulmuş olmanız sevindirici. Acıyacak diye korkmadan ağız dolusu gülümseyebilmeniz dileğiyle, geçmiş olsun...

    YanıtlaSil
  2. Güzel dilekleriniz için çok teşekkürler:) Havalar yavaş yavaş ısınıyor, bundan sonra hastalanmam umarım:)

    YanıtlaSil
  3. Nerde disci? :) Ben de ariyorum da :)

    YanıtlaSil
  4. Dudu, dişçinin adresini yazayım
    De heer B. Arslan
    Koekoeksstr 38
    1021 TZ AMSTERDAM
    020-6373787
    Tarif edemiyecegim maalesef:) Centraal Station'dan 32 yada 33e biniyorsun. Tabi belki sen farklı taraftan gelirsin bilmiyorum. Nemo'nun altından geçtikten sonraki durakta inip sağ ve sol yapıyorsun. Bir meydanlık var orada. Dediğim gibi pek tarif edemem ama sen internetten bulursun:) Yeri çok hoşuma gitmedi ama dişçi iyiydi, umarım memnun kalırsın. Geçmiş olsun şimiden.

    YanıtlaSil
  5. piantus yorumun için teşekkür ederim. bu piyazı dediğin gibi nohut salatası şeklinde de yapıyorlar. sen sos olarak damak zevkine ne hitap ediyorsa onu kullan. daha çok zevk alacağına eminim sevgiler, istanbuldan

    YanıtlaSil
  6. Bence Amsterdam'da da güzel enginarlar bulunur, İtalya'dan geliyordur oraya mutlaka. Şimdi düşündüm de Amsterdam'ın pazarlarını, o çeşitlilik içinde mutlaka enginara da yer vardır. (Diş meselesi için geçmiş olsun!)

    YanıtlaSil
  7. Hilalland, teşekkürler ve selamlar.
    Tijen, inanki ben burada Türk market dışında taze enginar görmedim. Hollanda'lıların sebzelerle arası pek iyi değil galiba:) Diş içinde teşekkürler.

    YanıtlaSil