30 Mart 2010 Salı

sarma


Kapalı bir havada evin içinde "acaba bugün ne yapsam" diye düşünürken briden bire gözüne Türkiye'den getirdiği yapraklar çarpar. "Acaba sarmamı yapsam" diye aklından geçirir ama üşenir. Biraz hava almaya çıkılır ve azıcık ıslanıp geri dönülür. Ocak ayında gittiğinde getirdiği yapraklar gene gözüne çarpar. Rahat durmaz yapraklar ikide bir görüş alanına girer. Canıda ister sarma yemek ama kim iç hazırlayacak, kim saracak. Offf çeker içinden. Türkiye'deyken annesi sarar ve gönderirdi. Bu yaşa gelmişti ama annesi sagolsun hiç sarmasız bırakmamıştı:) Telefonda annesiyle konuşur ve tesadüf O'da akşam için sarma sarıyordur. "Eh, bu kadar olmaz" der ve eli yapraklara uzanır. Sonunda üşengeçlikten vazgeçip sarar sarmalarını:))

4 yorum:

  1. Adresi alabilir miyimmmmm?! :)

    YanıtlaSil
  2. Tabiki hemen veriyorum:))

    YanıtlaSil
  3. Bu dolmaların kokusu adrese kalmadan buldurur yolu. Nefis görünüyorlar, ama görüntüye kanmak yerine kimseye çaktırmadan çekmek lazım birkaç tane. Çektim, ehh fena değilmiş...

    YanıtlaSil